Doç. Dr. Dicle Yurdakul, kodlama ve etkileşimler üzerinden insan zekasını taklit eden ChatGPT’nin, önceki yapay zekâ standartlarını aşarak makine öğrenimi sistemlerinde yeni bir devri başlattığını belirtti. Önemli olanın, krizleri fırsata çevirmek olduğunu söyleyen Yurdakul, “İnsan zekasının en önemli özelliği budur. Yapay zekâ teknolojisinin risklerinden ziyade nasıl fırsata çevrilebileceğine, günlük hayatta nasıl kullanabileceğine odaklanmamızda fayda var.” dedi.

ChatGPT’nin yeteneklerini görünce dehşete kapıldığını söyleyen Doç. Dr. Yurdakul, OpenAI’ın, 14 Mart 2023 tarihinde ChatGPT’nin arka planında çalışan büyük dil modelinin en son versiyonu olan GPT-4’ü tanıttığını hatırlattı. Bu yeni yapay zekâ modelinin problem çözme yeteneklerinin geliştirildiğine işaret eden Doç. Dr Yurdakul, “Pratikte pek çok kullanımı olabilecek bu özelliğin benim en sevdiğim uygulamalarından biri görme engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak üzere geliştirilen Bee My Eyes (Gözlerim Ol) ve GPT-4 iş birliği.” Yorumunda bulundu. Bee My Eyes’ın, görme engelli kişilerin cep telefonlarıyla çektikleri görsellerin, gönüllü olarak bu görselleri tanımlayacak olan kişilere ulaştırıp engelli bireylerin anlık olarak yardım almalarını sağlayan bir uygulama olduğunu kaydetti. Yurdakul, GPT4 ile iş birliği sayesinde artık gönüllülere ihtiyaç olmadan da bu görsellerin tanımının yapılıp, anlık olarak görme engelli kişilere iletmenin mümkün olduğunu söyledi.

Metin Yazabiliyor, Görseller ve Kodlar Oluşturabiliyor

Yurdakul, İlk deneyimlere göre GPT-4’ün, son derece zeki ve yetkin bir insanın elinden çıkmış gibi duran metinler yazma, metin üzerinden oluşturduğunuz taleplerden de görseller ve hatta kodlar oluşturma konusunda oldukça başarılı olduğunu kaydetti. Yurdakul’a göre, bu son derece gelişmiş yetkinlikler, günlük hayattan derin teknolojiye kadar pek çok noktada büyük bir değişimin kapısını açacak. Yurdakul, bu teknolojinin akıllarda pek çok soru işaretine neden olduğunu belirtti. Bilim insanlarının GPT-4’un arkasındaki mühendisliğin büyük bir giz perdesi altında olmasından rahatsız olduklarına iddia etti ve “Bana göre bu rahatsızlık abesle iştigal. Müthiş bir teknoloji harikasının ve iş modelinin gizemlerinin dünyanın geri kalanıyla mutlaka paylaşılmalı” dedi.

Eğitimde de Çığır Açabilecek

Algoritmanın geliştirilmiş muhakeme yeteneği sayesinde eğitimde de çığır açan fırsatlar sunabileceğini söyleyen Yurdakul, kâr amacı gütmeyen bir online eğitim platformu olan Khan Academy’nin bu fırsatlardan yararlanmaya başladığını anlattı. “Diyelim ki Khan Academy’de yer alan ücretsiz matematik derslerinden birini alan bir öğrenci, bir soruya yanlış cevap verdi. GPT-4 entegrasyonlu yeni sohbet aracı sayesinde öğrenci “Neden yanlış yaptım?” sorusunu robota sorabiliyor ve robot öğrencinin hangi mantıksal süreç üzerinden hatalı sonuca varmış olabileceğine dair açıklamayı veriyor. Dolayısıyla öğrenci sadece doğru cevaba değil, onu yanlış cevaba yönlendiren düşünme biçimine de anlam kazandırmış oluyor; bu da çok daha etkin bir öğrenme demek.” dedi.

Yapay Zeka Meslekleri Elimizden Aldı, Alacak ve Almaya Devam Edecek

Bu birkaç örneğin bile “Yapay zeka meslekleri elimizden alacak mı?” sorusunun net cevapları olduğunu kaydeden Yurdakul, “Aldı, alacak ve almaya devam edecek. İdrakına varmamız gereken gerçek, bunun tamamen bir konumlanma meselesi olduğu. Mesleğiniz dahilinde ifa ettiğiniz bazı görevler –hatta belki de tümü- kesin olarak algoritmaların alanına kayacak. Burada önemli olan bizlerin bu alanlarda yapay zekayı kendi yararımıza kullanmakta ne kadar mahir olduğumuz. Bu algoritmalar, tüm diğer teknolojiler gibi, kullanmayı bilenler için büyük bir fırsat, geri kalanlar için ise bir tehdit unsuru olmaya devam edecekler.” dedi. Asıl meselenin geleceği iyi okuyarak insanlar ve makineler tarafından yürütülecek olan işlerin ayrımını görebilmek olduğunu belirtti. İnsanın yapması gereken, makineler tarafından yürütülecek olanlarda teknolojiyi kullanma becerilerini ve insana kalacak olan alanda da kendi yetkinliklerini geliştirmek olmalı.” Yorumunu yaptı.