İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Yengin Akademik Bakış Programında Michael Kuyucu’nun konuğu oldu. Yengin, programda İletişim fakültesinin içinde yer alan programlar, uygulama alanları ve fakültenin çalışmalarını anlattı. Deniz Yengin, İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesinde yer alan “Yeni Medya ve İletişim” programının Türkiye’de eğitim veren aynı adlı programlardan farklarını anlattı.

Yeni Medya Ve İletişim Programı İlk Mezunlarını Verdi

Biz “Yeni medya ve İletişim” bölümünü dört yıl önce kurduğumuz zaman büyük hayallerle kurduk. Ve çok iddialı bir şekilde kurduk.. Yeni medya ve iletişim bölümünde bu sene ilk mezunlarımızı verdik. O yüzden biz esasında çok ciddi anlamda hem mutluyuz hem gururluyuz. Çok kıymetli öğrencilerimizi yetiştirdik. Şimdi onlar da sahada. Gerçekten bizim onlara öğretmiş olduğumuz, vermiş olduğumuz bilgiler ışığında bizleri sektörde temsil edecekler.

Sadece Bir Alana Yönelmiyoruz

Burada bir diğer önemli nokta Türkiye’de şuan da devlette 4 vakıf üniversitelerinde yaklaşık 18-19 tane yeni medya programı var. Biz de onlardan bir tanesiyiz. Yani 25 tane öyle diyelim maksimum seviyede yeni medya bölümü var Türkiye’de. Yeni medya ama kendi içinde bazıları gazeteciliğe çekiyor bazısı biraz görsel iletişime, iletişim tasarımına bazılarının da daha çok web sayfası ya da web tasarımı tarzında bir yeni medya anlayışı var. Biz bunların hepsinden faydalanabileceğimiz, bunların hepsini iç içe geçirebileceğimiz ve hepsini bir şekilde tek bir bölüm tek bir çatı altında verebileceğimiz bilgilerle donattığımız bir eğitim müfredatımız var.

Müfredatımızda Sektör Odaklı Özel Eğitimler Var

Biz şöyle bakıyoruz bu olaya: Hepimiz biliyoruz ki teknolojinin sabit kalma durumu yok, sürekli kendini geliştiriyor. Teknoloji sürekli kendini yeniliyor ve geçmişten günümüze yazıyla başlayan konuşmayla devam eden sözlü kültür, yazılı kültür medya kültürü arkasından elektriksel kültür… Biz bunları hep söylüyoruz, tipografi elektriksel medya gibi dijital toplum hatta internet toplumu. Şimdi böyle baktığınız zaman tabiki bu teknolojinin stabil olmadığını sürekli dinamik bir şekilde kendini geliştirdiğini ve bir şekilde yenilediğini ve dönüştürdüğünü görüyoruz. Dolayısıyla da biz programımızı da buna bağladık. Hatta bizim müfredatımız içinde sanal gerçeklik olsun mixed reality dediğimiz karma gerçeklik olsun, özellikle üçüncü ve dördüncü sınıfta da bunlarla ilgili eğitimler de vermeye çalışıyoruz ki sektöre girdikleri zaman bu konularla ilgili en azından bilgi sahibi olsunlar ve içerik üretebilecek donanıma sahip olsunlar.

Programı Dinlemek / İzlemek İçin: