Türkiye’de faaliyet gösteren “Yazardan Direkt” yayınevinin ilk kurucusu ve ABD’de faaliyete geçen uluslararası yayınevi Istanbul Books’un kurucusu Gürhan Demirkan Akademik Bakış Programında Michael Kuyucu’nun konuğu oldu. Gürhan Demirkan, Michael Kuyucu’ya yurt dışında ve özellikle Amazon’da kitabını satmak isteyenlerin neler yapması gerektiğini ve Istanbul Books’un bu konuda sunduğu avantajları anlattı.

Amazon Artık Sadece Belirli Dillerin Kitaplarını Satacak

İstanbul Books adında bir projemiz var sadece Amerika için. Ama asıl Türkleri ilgilendiren bizim vatandaşlarımızı ilgilendiren bir proje İstanbul Books. Aşağı yukarı 1.5-2 senedir çalışıyoruz bu proje üzerinde. Sonunda gerçekleştirdik. Projeyi söyleyeyim: Şimdi biz yazardan Direkt Firmasını kurduğumuzda beş-altı sene önce diyelim, ben Türkiye’deydim eşimle beraber Yazardan Direkt’i kurduk.

O zamanlar ben Türkiye’ye 35 sene Amerika’da kaldıktan sonra gelmiştim. Oradayken kurduğumuzda Amazon ‘da Türkçe kitapları yükleyebiliyorduk ve satabiliyorduk. Ondan sonra Amazon bunu bıraktı. Mesela diyelim ki 10-15 tane dilde yayının satışını yapıyordu ondan sonra bir iki sene önce bazı dillerin satışını  bıraktı. Amazon sadece Amerika’dan, İngiltere’den İngilizce Almanca gibi dillerin kitaplarını satacağını açıkladı. Türkçede bırakılanların dillerin arasındaydı.

Printed on Demand Sistemini Uyguluyoruz

Biz Istanbul Books olarak ddünyadaki en büyük matbaalardan birisi ile el sıkıştık anlaştık ve bu arkadaşların dünyanın dört bir yanında matbaaları var ve “printed on demand” dedikleri sistemi geliştirdik. Amazon‘da yapılan bir yöntem, bir kitap basılıyor ve gönderiliyor. Yani önceden olduğu gibi toplu 500 tane veya 1000 tane kitap basılmıyor. Bu arkadaşlarla el sıkıştık aşağı yukarı ve 30 ülke ile başladık İstanbul Books’ta. Yani Türk yazarları artık 30 ülkeye girebilecek.

Ben zaten Türkiye’ye geldiğimde bunun olmadığını düşünüp Yazardan Direkt’i bunun üzerine kurduk, Yazardan Direk’i biz e-kitap üzerine kurduk. Gidiyorduk yazara söylüyordunuz yazarın kafasında bir tek şey vardı: “kaç tane kitabımı basacaksınız?. “Bir tane kitabınız basılacak” diyorduk yazar bize “nasıl bir tane kitap basılacak?” diye soruyordu. “Birisi bir tane ısmarlayacak, kitap basılacak ve gidecek” diyoruz.

150 Ülkeye Kitap Satabileceğiz

Bu sistemde “Ne kadar ısmarlanırsa o kadar kitabınız basılacak ve gidecek”. Günde üç tane ise üç tane basılıp gidecek. Biz buna başladığımızda daha  “printed demand” diye bir şey yoktu. Türkiye’de kimse bilmiyordu bunu. O dönemler Türkiye’de buna “istek üzerine basım” diye isim verdik. İÜB dedik biz buna. Ondan sonra biz Amerika’ya geldik. Amazon Türkçe kitapların satışını bıraktı. Biz de düşündük taşındık gittik ve dediğim bu matbaa ile anlaştık ve arkadaşlar dünyanın 150 ülkesinde “print on demand” yapıyorlar yani istek üzerine bakın basım yapıyorlar.

Başlangıçta 30 ülke ile anlaştık. Daha sonra bunu 70’e çıkarttık. Yani artık Türk yazarlar gelip İstanbul Books’ta kitaplarının eğer yurtdışı yani Türkiye dışı satış hakları kendilerindeyse kitaplarını İstanbul Books’a koyacaklar ve dünyanın şu anda 70 (aşağı yukarı beş ay sonra 150’ye çıkacağız) 70 ülkesine Türkçe kitabı satabilecekler.

Istanbul Books’ta Sistem Nasıl Çalışıyor?

Istanbul Books’ta yazar şöyle iki prosedürle bize geliyor. Sitemizde zaten “kitabını sat” diye bir şey var oraya taklıyor ondan sonra “kitabım hazır” veya “kitabımı siz yapın” seçeneklerine gidiyor. “Kitabımı siz yapın” seçeneğini seçerse eğer: Yazar, Microsoft word dosyasını verirse biz ona “ben kapağını yapacağım, mizanpajını yapacağım İstanbul Books’a koyacağım, ISBN’sini alacağım her şeyini yapacağım sana” diyoruz ve “bu kadar para vereceksiniz” diyoruz. “Bu kadar param yok” derse “peki diyoruz biz o zaman kitabım hazıra geçelim” diyoruz. “Kitabım hazır” bölümünde, iki tane ölçü var birisi Amerikan ölçüsü altı inçe dokuz inç öbürüde A4. Şablonlar burada bu şablonları indirip kitaplarını buna göre hazırla ve bizim sitemize gel diyoruz. Bizim burada şartlarımız var, kitabın hakları sizde olacak kimseden almayacaksınız şunlar bunlar bir sürü şeyler var. “Kabul ediyorum” dediği zaman yazar iş bitiyor.

Kitap bizim sitemizde çıkıyor. Bizim sitemizde çıkınca şu anda biz daha yeni işe başladığımız için yazarların peşindeyiz. Çünkü elimizde bir mal olsun ki malı sonradan satalım istiyoruz. Şu anda yazarların peşindeyiz, “gelin buraya kitabınızı koyun bütün dünyada satın” diyoruz. Elimizde 200 kitap 300 kitap olduğu zaman ilk önce Amerika’dan başlayacağız. “Hadi gelin buradan kitap alın Türkçe kitaplar var burada” diyeceğiz.

Türkiye E- Kitapa Henüz Alışmadı

E-kitabı Türk yazarlara anlatmak biraz zor. E- kitap dediğiniz zaman zorlanıyoruz çünkü yazarlar basılı bir kitaba alışmış. Birincisi şu soruyu kafamızdan silemedik: “Kaç tane kitabın basılacak”. Ama e-kitaba gelince orada frene basılıyor. Yazar “Nasıl” diyor “şimdi benim kitabımı alacaklar, herkes birbirine gönderecek, bütün internetten yayılacak kitap, şu olacak bu olacak” diye tedirgin oluyor. Ama yok öyle bir şey. Bunu hala daha aşamadık. Dijital olduğu zaman frene basılıyor.

Istanbul Books ABD’de faaliyet gösteren bir yayınevi. Bizim vatandaşlarımızın gözünde Amerikalı dediğin zaman evinde oturan televizyonun karşısında duran bir imaj geliyor aklına. Bunun nedeni de bu Amerikan şovlarını seyredilmesi. Ama ben size söyleyeyim Amerika’nın 350 milyonun %10’u hadi diyeyim yalan söylüyorum ben çok abartıyım %20’si böyle.

Amerikalılar Filmlerdeki Gibi Değil

Amerikalılar saat 5:00’te kalkar spor yapar işe gider işten gelir, ailesine çok bağlıdır ve ben Türk halkının gözünde olan Amerika’yı değiştirmek istiyorum. Hatta “Amerikalı aptaldır” diye bir şey var. “Naiftir” alakası yok. Türkiye’de aç kalmamak için her şeyi yapmak mecburiyetindesiniz bilmeniz gerekiyor. Amerika’da öyle bir şey yok bu Amerika’nın getirdiği bir olanak.

Amerikalı saat 5:00’te kalkar sporunu yapar gider gelir artık sağlıklı yeme alışkanlığı o kadar çok gelişti ki vejeteryanmış, Veganmış şuymuş buymuş. Çok çalışır ailesine çok bağlıdır. Mesela Amerikalı “18 yaşına geldiğinde ailesinden çıkar gider” derler. Yok böyle bir şey. Sadece evden çıkar. Amerika o kadar büyük bir coğrafya ki  işi nerede bulursa oraya gider.  Hindi bayramıymış, yılbaşıymış, christmasmış her bayramda bütün aileler beraber olur ve ailesine çok bağlıdır Amerikalı. Bu şeyleri kafamızdan silelim ve böyle bir şey yok.

Bir gerçek daha var çok sürpriz bir şey belki ama  basılı kitap hala daha e-kitabı geçiyor. Bu çok büyük bir şeydir hala daha %20 %30 oranında e-kitabı geçer satışlarda.

Program Podcast Kaydı: