Tiyatro Akla Kara’nın kurucusu, oyuncu ve yönetmen Savaş Özdural Akademik Bakış programında Prof. Dr. Michael Kuyucu’nun konuğu oldu. Özdural, Akademik Bakış programında “On Kişiydiler” adlı oyunun hikayesini ve tiyatro işletmeciliğinin gelişimi hakkında görüşlerini anlattı. Savaş Özdural , eğlence sektöründe yaşanan dijital dönüşümün tiyatroya yansımayacağını ve tiyatronun hiçbir zaman ölmeyeceğini söyledi.

“Zenci” Kelimesi Nedeniyle Oyunun Adı Değiştirildi

122.inci oyunu oynadık oradan devam ediyoruz. Dört sene önce başladık, aslında oyunumuzun ilk ismi “10 küçük Zenci”ydi Agatha Christie’nin bir romanı tiyatro oyunu  ondan uyarlandı. Fakat zaman içinde yayınlandığı ülkelerde oyunun ismi değiştirilmiş. Her ne kadar bizim ülkemizde zenci kelimesi bir hakaret ya da argo anlamına gelmese de İngiltere’deki ajanstan gelen istek doğrultusunda oyunun ismi değişti.

Oyunun İsmi Değişti

Şu anda basılan kitaplarda “10 kişiydiler” olarak basılıyor. Agatha Christie’nin en çok satan romanıdır “10 kişiydiler”. Orijinal ismi “and there then none”. Dünyanın pek çok ülkesinde tiyatro sahnelerinde oynanmış durumda. Televizyonda dizileri, filmleri çekilmiş durumda ama Türkiye’de bugüne kadar hiç oynanmamıştı. Bir yandan da Türkiye premierie yapmış olduk bizim tiyatromuzda.

Biz tiyatro Akla Kara olarak 13.yılımızdayız. İlk sezonda da yine Agatha Christie eseri olan “fare kapanı” oynanmıştı, o oyunla açılışı yapmıştık. Bu yüzden Agatha Christie ile özel bir gönül bağımız var.

Oyun Pandemi Döneminde Durdu

Oyunun ilk sezonu pandemiye denk geldi. Ekimde başladık oyuna marta kadar çok yoğun bir programla devam ettik ama 15 mart 2020’de  pandemiyle beraber bütün tiyatrolar kapandığında bizde durmak zorunda kaldık. Ondan sonraki yıl yine böyle oldu, bir tiyatrolar açıldı  bir kapandı, biraz tekleyerek devam etti. Sonraki sezonda çok yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Hem İstanbul’da pek çok yerde oynuyoruz hem de Türkiye’nin dört bir yanına turneye gittik. Geçen ay Kıbrıs’ta 3 oyunluk bir turnemiz vardı. Çok keyifli bir şekilde devam ediyoruz.

Tiyatroya Gelenlerin Yüzde 80’i Kırk Yaş Üstü

Şu an tiyatroya gelenlerin  %80’ni diyebilirim ki 40 yaş üstü. Bunun nedeni tabii ki Ediz Hun’un da olması, onu tanıyan nesil çok daha fazla var. Bir yandan da Agatha Christie’yi bilen neslin biraz daha yaş almış olması. Ama  gittiğimiz yerlerde İstanbul içi ya da dışında genç seyircilerimizle de karşılaşıyoruz. Kitabı okumuş oluyorlar imzalatmaya geliyorlar. Mesela en son İstanbul Kültür Üniversitesinde ciddi bir genç nesil vardı seyircilerimizin arasında. Oyuna  tiyatro kulüplerinden gelen öğrenciler vardı. Gençlerle olmak çok keyifli ama  %60-70’ı 40 yaş üstü diyebilirim genel tiyatro seyircisi için.

Dijital Medya Tiyatroyu Bitirmez

Dünyada yüzyıllar boyunca tiyatronun olmaması için pek çok şey gerçekleşti. Dünya savaşları, kıtlıklar, tsunamiler, depremler oldu ama ne olursa olsun tiyatro hiç durmadı. Bunun en büyük özelliği de insanların tiyatroda oyuncuyla aynı nefesi alıp vermeleri canlı canlı onu görmeleridir.

Alıştığımız sinema ve televizyon mantığını belki bu yeni dijital platformlar biraz örseledi. İnsanlar artık sinemaya gitmek yerine evinde istediği filmi istediği an seyredebilir duruma geldi ama tiyatro dediğinizde dünyada da böyle Türkiye’de de böyle ne olursa olsun o canlı performansı seyretmenin yerine hiçbir şeyi koyamıyorsunuz.

Belki biraz meşakkatli özellikle İstanbul’da trafik var, hayat pahalılığı var evinizden çıkıp belirli bir yere gidiyorsunuz bilet parası veriyorsunuz belki bir şeyler yiyip içiyorsunuz ama sonunda iyi bir oyunla karşılaştığınızda buna değdiğini düşünüyorum. Bu nedenle ben tiyatro kolay kolay vazgeçilebilecek bir sanat dalı değil diye düşünüyorum.

Program Podcast Kaydı: