Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Uğur Türkmen, Doç. Dr. Michael Kuyucu’nun hazırlayıp sunduğu “Akademik Bakış” programına konuk oldu.
Pandemi döneminde yapılan çalışmalara değinen Türkmen, “Çok zor geçti. Biz uygulamalı bir okuluz biliyorsunuz. Çalgı, ses eğitimi, teori, solfej her ne derseniz deyin yüz yüze yapılması gereken ortamlar, yüz yüze yapılması gereken eğitimler ve biz sanatçı yetiştiriyoruz, profesyonel bir müzik eğitimi veriyoruz. Bir nebze de usta çırak ilişkisinin devam ettiği bir okuluz. Dolayısıyla konservatuar eğitimi sadece bizim okulumuzda değil tüm Türkiye’deki 50’ye yakın konservatuar var ve çok zorlu geçti. Biliyorsunuz konservatuarlar sadece 18 yaşında almıyor. Liseden itibaren alan ilköğretim, orta öğretimden itibaren alan hatta ilköğretim üç ve dörtte yarım zamanlı olarak başlayan kurumlarımız var. Dolayısıyla hakikaten her yaş grubunda çok zorlandığımızı söyleyebilirim ama diğer taraftan ortama. Öğrencilerimizle öğretmen arkadaşlarımızla, eğitimci arkadaşlarımızla, sanatçı arkadaşlarımızla iletişim içinde olduk. Üniversitenin sağladığı imkalar ki hakikaten çok güzeldi. Uzaktan eğitim sistemini güzel bir idare etmeye çalıştık. Eğitimci, öğrenci ve yönetici işbirliği çerçevesinde en az hatayla ve en az hasarla atlatmaya çalıştığımızı söyleyebilirim.” dedi.
Konservatuvar hakkında da bilgiler veren Türkmen, “En önemli özelliklerimizden bir tanesi Türk ve Batı müziğini bir arada yürütmekteyiz. Müzik bölümü Batı müziği eğitimi vermekte piyano ve yerli çalgılar eğitimlerimiz var. Türk Sanat Müziği bölümünde temel bilimler ve ses eğitimi, Türk Halk Müziği bölümünde çalgı eğitimi ve ses eğitimi bir de sahne sanatları bölümümüz var. Orada da koro eğitimcisi ve koro yöneticisi aynı zamanda operacı yetiştirmeye çalışıyoruz. Halk oyunları bölümümüz açık ama henüz aktif değil bir aksilik olmazsa onu aktif hale getirmeye çalışıyoruz. Bir başka özelliğimiz de yüksek lisans ve sanatta yeterlilik programlarımız var. Yani yüksek eğitim lisansına giren bir öğrencimiz başarılı olduğu takdirde yüksek lisans eğitimine oradan da sanat yeterlilik eğitimine yani çok önemli bir akademisyen adayı olabilir. Örneğin Türk Sanat Müziği bölüm başkanımız bizde lisanstan mezun olmuştur. Yüksek sanat yeterliliğini bizim okulumuzda yapmıştır ve kendi mezun olduğu okulda bölüm başkanı ve müdür yardımcısı olarak çalışmaktadır. Ülke kültürüne geleceğin akademisyen sanatçıları yanında akademisyenlerinde yetiştirme özelliği olan bir okuluz. Aynı zamanda biliyorsunuz Afyon dünyanın ilk müzik yarışmasının yapıldığı yer.” ifadelerini kullandı.