Acıbadem Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Güney, Doç. Dr. Michael Kuyucu’nun hazırlayıp sunduğu “Akademik Bakış” programına konuk oldu.

Acıbadem Sağlık Grubu hakkında bilgiler veren Güney, “Acıbadem Sağlık Grubu yıllardır Türkiye’de kaliteli ve güvenilir hizmetin en önemli adreslerinden biri ve yıllar içerisinde kazanmış olduğu birikimi, deneyimi, yükseköğretime taşıma arzusundan ötürü Acıbadem Üniversitesi’ni kurma fikri gelişti. Kurucu rektörümüz Sayın Prof. Dr. Necmettin Pamir Hoca bu üniversiteyi kurdu ekibiyle birlikte. O dönemde ben kendisiyle de yıllarca Marmara Üniversitesi’nde çalıştım. Ben başka bir vakıf üniversitesindeydim ve bana !İrfan burayı kuruyoruz gel.’ dedi. Kuruluşundan beri yani 2009 senesinden itibaren hatta 2008 bir sene geç eğitim öğretime başladı, 2008 senesinden beri üniversitede rektör yardımcısı olarak, onun yanında daha önceden mühendislik fakültesi dekanlığını, meslek yüksekokulu müdürlüğünü ve çeşitli idari görevleri de yürüterek bu günlere geldik. Aslında tematik üniversite kavramı bence çok önemli çünkü dediğiniz de çok doğru, herkes her alanda çok iyi olamaz. Yani teknik bilimlere yönelebilir, güzel sanatlara yönelebilir, sosyal bilimlere yönelebilir ve o konuda ağırlık verir ve o konuda hem araştırma hem de yükseköğrenimi en iyi düzeyde en iyi seviyede vermeye çalışır. Bakın biz Acıbadem Üniversitesi olarak ilk 10 üniversite içindeyiz, 10 sene içinde geldiğimiz noktayı ben özellikle vurgulamak istiyorum. Bu biliyorsunuz ulusal ve uluslararası birtakım akredite kuruluşları ile araştırma yapan kuruluşlar vardır. Bütün üniversiteler memnuniyet anketinde Acıbadem Üniversitesi ilk 7 üniversite içerisinde devlet artı vakıf yani öğrencilerin memnuniyeti. Bu memnuniyet derken sadece kampüsün sosyal fiziksel imkânları değil, eğitim kalitesinden laboratuvar olanaklarından araştırma olanaklarından tutun da her şeye varasıya kadar. Genç üniversiteler arasında da THE diye geçen Times Higher Education’un sıralamasında da ilk 350- 400 üniversite içindeyiz. Yani 10 yılda gelinen bu nokta bence Türkiye için bir gurur vesilesidir ve gerçekten de hepimiz bu konuda çok gururluyuz, çok mutluyuz. Çünkü kısa bir sürede genç bir üniversite olmamıza rağmen buraya gelmek bizleri gerçekten fazlasıyla mutlu etmiştir.” dedi.

Üniversite adaylarına sunulan imkânlara da değinen Güney, “Özellikle burslu kontenjanlar dışında olabildiği kadar öncelikle belki aynı programın bursluları, burslularına yerleşme, burs olanaklarını zorlayıp eğitim öğretimini bursla devam ettirme arzusunun dışında çünkü gerçekten ekonomik bakımdan çok ciddi bir kriz var. Bu maalesef yükseköğrenimi de etkiliyor. Ayrıca pandeminin ne kadar süreceği belli değil yani önümüzdeki dönemde biz sınıf ortamında yüz yüze eğitim yapabilecek miyiz, yapamayacak mıyız onların şu anda hiçbiri belli değil. Eğitime çevrimiçi devam edilmesi sosyal bilimlerde belki olabilir ama mühendislik bilimleri, sağlık bilimleri gibi laboratuvar gerektiren eğitimlerde bu biraz zor oluyor. Teorik dersleri çevrimiçi veriyorsunuz ama hastane uygulamalarında hastaya dokunması lazım bu öğrencilerin ki iyi bir hekim, iyi bir hemşire, iyi bir fizyoterapist olabilsinler. Bunlar bizi zorluyor tabii, önümüzdeki dönem biraz daha belirleyici olacak ama şunu da söyleyeyim zaten tıp fakülteleri için, sağlık bilimleri için belli bir biliyorsunuz baraj var. LYS sınavında mutlaka bir üst seviye var, bu üst seviyenin içerisinde de özellikle Türkiye’de belli derece yapmış öğrenciler zaten burslu olarak yerleşir. Bizim tıp fakültesinde 40 öğrenci alıyoruz, 20’si yüzde 100 burslu oluyor kalan 20’si yüzde 50 burslu fakat bu yüzde 50 bursu da biz yüzde 100’e tamamlıyoruz. Örneğin çeşitli başarıları varsa ulusal, uluslararası ve bunları belgeleyebiliyorsa bu takdirde bu da yüzde 100’e tamamlanıyor. Yani ben Acıbadem Üniversitesi açısından bir kontenjan problemi yaşayacağımızı, kontenjanların dolmaması gibi bir problem yaşayacağımızı tahmin etmiyorum çünkü zaten az öğrenci alıyoruz. Ama 15 bin, 12 bin öğrenci alan Nef Education dediğimiz kitlesel eğitim. İlk 1000’den öğrenci geliyor yani o kadar zaten ilk 20 kişi ilk 300’ün, 400’ün içerisinde yer alıyor. Yani dolayısıyla onlar zaten yüzde 100 eğitim bursunun yanı sıra aylık 1200 lira gibi bir cep harçlığı alıyorlar 9 ay boyunca, 3 öğün bedava yemek imkânları oluyor, artı kampüste bedava konaklama. Yurtlarımız bizim 5 yıldır ayarında, yani orada da kalma imkânı veriyoruz ki bu çok büyük bir nimet.” dedi.