Covid-19 pandemisi birinci yılını tamamladı. Geçti, geçecek derken , umutlarla beklerken bu hafta vaka sayısında gördüğümüz büyük artışlar hepimizin hevesini kursağımızda bıraktı. Daha birinci yılın yaralarını sarmadan ikinci yıla girdik. Belirsizlik devam ederken birinci yılın bilançosu da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Aytaç , Akademik Bakış Programında pandeminin dünya ve Türkiye ekonomisine olan etkilerini anlattı.

Pandeminin başladığı dönemle beraber ben bir tweet atmıştım ve demiştim ki, ‘2020 yılı sonunda Forbes’un zenginler listesini merak ediyorum, oradaki değişimi merak ediyorum’.  İkinci olarak da ‘sağlık alanındaki hizmet veren firmaların hisselerinin alınması taraftarıyım’ demiş ve ‘yatırım tavsiyesi değildir’ diye de eklemiştim. Şimdi aslında bu insanlığın pandemiden nasıl etkilendiğinin kısa bir özeti.

Pandeminin Etkisiyle Trump Seçimleri Kaybetti

Krizlerde her zaman bir taraf kazanır bir taraf da kaybeder, hep bu şekildedir. Doğal olarak insanlığın topyekün kaybettiği bir dönemi görüyoruz, bu bütün dünya ülkelerinde böyle. Hatta pandeminin de belki etkisiyle Trump seçimi kaybetti. Çünkü Trump’ın ekonomik anlamda çok iyi gittiği bir dönem vardı. Pandemiyle birlikte bu da etkilendi. Avrupa’ya bakıyorsunuz, Avrupa; ekonomik anlamda tarihinde görmediği bir daralma ile karşı karşıya kaldı. Bütün dünyada bunlar olurken Türkiye’nin de bundan kendini sıyrılabilmesi mümkün değil. Özellikle baktığımızda hizmetler sektörü Türkiye açısından ve dünyada ciddi anlamda bir darbe yerken, başta turizm, lojistik gibi alanlar dahil olmak üzere havayolu şirketleri vs. ciddi anlamda darbeler yedi.  bununla  beraber özellikle pandeminin ağır seyrettiği dönemlerde reel sektörde meydana gelen yavaşlamalar nedeniyle işsizlik problemleri  daha sonra bu işsizliğin meydana getirdiği negatif etkiyi ortadan kaldırabilmek için hükümetlerin, devletlerin sürekli teşvik paketlerini açıklaması, bu teşvik paketlerinin de beraberinde küresel anlamda bir parasal bolluğa doğru yol açan bir süreç yaşandı.

Bir Servet El Değiştirdi

Bu parasal bollukla beraber başlangıçta yaklaşık 16 trilyon dolar küresel piyasalar borsalarda değer kaybederken mayıs-haziranla beraber bu 16 trilyon dolarlık kayıp telafi edildi ve parasal genişlemeyle beraber artan para miktarı küresel borsalarda bir yukarı yönlü hareket meydana getirdi. İşte bana göre en çarpıcı noktalardan bir tanesi de budur. 16 trilyon doların üzerinde bir servet el değiştirdi. El değiştirdi derken kimin elinden çıktı, nereye gitti, yeni zenginler ya da mevcut varlıklarını artıran grupların olduğu da muhakkak. Bu durumda özellikle küçük yatırımcıların açısından bakıldığında ve Türkiye özelinde düşünüldüğünde kurlarda ani yükselişin meydana getirdiği bilinmezlik, altında ani yükselişin getirdiği bilinmezlik insanları yeni alternatif yatırım aracına doğru yönlendirmeye başladı. Bileni bilmeyeni birçok insanın borsaya girdiğini görüyoruz. Türkiye’de borsadaki ileri yönlü hareketin de aslında temel nedeni bu. Akabinde Türkiye’de özellikle son birkaç ayda ekonomi üretimindeki değişikliklerle beraber kurların aşağı doğru inmesi küresel anlamda salgına karşı başarılı hamlelerin ve aşı haberlerinin çıkmasıyla beraber altının dünya çapında düşmesi ve bunda da Türkiye’de takip etmemiz insanların yine döviz ve altından vazgeçip nereye doğru , borsalara doğru  yönlendirdi. Burada önemli bir problem maalesef küçük yatırımcı, daha çok bilinçsiz ve kulaktan dolma bilgiyle hareket eder ve bu durumda da en büyük korkumuz da ellerindeki kıt olan sermayeyi kaptırmalarıdır.

Turizm Geliri Yüzde 70 Düştü

Pandeminin çıkmasıyla beraber bizim ilk net kaybımız aslında mayıs ayında belli oldu. 13 milyon dolar sadece turizm geliri, ki bunun içerisinde  otellere çalışan köyler var. Bakıldığında Türkiye ekonomisinde turizm gelirleri geçtiğimiz yıl % 70’e yakın bir oranda düştü. Yani siz 40-45 milyon dolar beklerken 13 milyonluk bir döviz turizm girdisine biz şükür demek zorunda kaldık. Ama bunun etkisi sadece turizm ile mi kaldı? Hayır. Bakın, ulaştırma sektörü de bundan çok büyük bir zarar gördü. Özellikle yaz aylarında neden sebze fiyatları düşmedi diye düşündük. Neden düşmedi çünkü seralarda üretim gerçekleşmedi. Mart-nisan- mayıs aylarında 5 yıldızlı otellere güney sahilindeki, ürün yetiştirmek için seralar kullanılırken, ürün fazlalıkları da Türkiye’ye dağılırken ve böylece ürün fiyatlarını aşağı doğru düşürürken maalesef seralar çalışmadığı için biz yaz aylarına doğru dahi tarımsal ürünlerin fiyatlarında aşağı yönlü bir düşüş görmediğimiz gibi ciddi artışlar da gördük.

Türkiye’ye Gelen Turist Az Para Harcıyor

2021’den bizim beklentimiz nedir? Bir kere seralar çalışmaya başlayacak, durum onu gösteriyor. Aşının giderek gelişmesiyle beraber turizm kısıtları sanırım giderek açılacak. Ama bir anda o 45 milyon doları bulabilir miyiz, bulamayız. Turizm bakanımız sayın Ersoy’un ifadesi 30 milyon turist diyor, beklentimiz var. 30 milyon turistten de elde edilebilecek gelir yaklaşık 20 milyon dolar civarında. Bu da bir soruyu daha getiriyor, sorunu da. Türkiye’de turist başına harcama maalesef yaklaşık 640 dolar seviyesinde. Oysa bu İspanya, İtalya, Fransa’da 1000 dolar seviyesine yaklaşıyor. Demek ki biz turizmden de elde edebileceğimiz kadar geliri elde edemiyoruz. Geçtiğimiz günlerde  “cruise” turlarıyla ilgili uluslararası bir organizasyonun bir açıklaması vardı: pandemi nedeniyle bundan sonra “cruise” turları yat turları çok daha elverişli hale gelecek. Neden? Daha sınırlı insan, daha hijyen şartlar ve konaklama tesisleri gibi yerlerde konaklamadığı için virüsün yayılma imkanını minimize edecektir diyor. Hatta bununla ilgili de bir takım lansman çalışmalarına da başlamışlar. Biz turizmde mesela yat turizmini çok fazla kullanamıyoruz. Eğer tüm bunları kullanabilirsek yeni alternatif turizm alanları açabilirsek bu mevcut 30 milyon hedefi 20 milyon dolar değil de belki 30-40 milyon dolarlık bir gelir bırakacak ama 2021’de pat diye hemen bunu gerçekleştirebilmemiz pek fazla mümkün değil. 30 milyon turist biraz bana iyimser bir rakam geldi. 20 milyarda düşük bir rakam geldi diye söyleyebilirim.

Programı İzlemek İçin: