İstinye Üniversitesi  İnsan ve Toplum  Bilimleri Fakültesi Psikolojik Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Pervin Tunç, Akademik Bakış’ta Michael Kuyucu’nun konuğu oldu. Pervin Tunç,  Akademik Bakış programında psikolojik travmanın toplumlara olan etkisini ve pandeminin toplumda yarattığı psikolojik travmayı anlattı.

Travma Yaşam Bütünlüğünü Tehdit Eder

Bulaşıcı hastalıklar dünyanın eskiden de çağlar boyunca insanın hayatında olan bir travmatik etki de yaratan ani gelişen olaylardır. Aniden çıkan, beklenmedik olması en önemli karakteristik özelliktir. Kişinin fiziksel, psikolojik, yaşamsal bütünlüğünü tehdit eder. Dünyaya ya da diğer insanlara yönelik inançlarını yakın ilişkilerini tehdit eder ve dolayısıyla bütün bu beklenmedik olaylara biz travma diyoruz.

Psikolojik Travma Nedir?

Psikolojik travmanın da biraz üzerinde durmak gerekir. Psikolojik travma da kişinin yaşamında belirgin değişiklik yapan, ruhsal sağlığını tehdit eden ve yeniden uyum gerektiren yani eskisi gibi savunma mekanizmalarını eski başa çıkma becerileriyle halledemediği bir durum ortaya çıkıyor ve düşünsel olarak da bu konuyla baş etmekte zorlanan deneyimler olarak tanımlayabiliriz.

Travma sonrası stres bozukluğu arkasından da böyle bir durum gelişebilir. Tabi travma sonrası stres bozukluğu herkes açısından değil ama belirli kişiler ya da belirli risk grupları için çok önemli bir sorun haline gelebilir. Travma sonrası stres bozukluğu biz neye diyoruz bir psikopatolojik bir durum yani yardım gerektiren psikolojik olarak destek gerektiren bir durum özellikle.

Travma Sırasında Neler Hissedilir?

Burada daha çok hangi durumlar var? Sürekli geçmişi hatırlama, geçmişe takılıp kalma, bazı durumlardan kaçınma yani mesela pandemi söz konusuysa mesela pandemi ile ilgili olan birtakım kurallara ya da birtakım haberlerden kaçınma belki de inkar etme. Tabi bir kaçış olabilir çünkü bu anksiyetesini de kaygı da yaratan bir durum olduğu için görmezden gelme gibi bir tutum oluşturabilir. Bu da tabii ki tehlike ve tehditin boyutunu da arttıran bir durum. Kabuslar görme, aşırı yorulma zaten söz konusu, gelecekle ilgili plan yapamama, yaşamsal aktivitelerde azalma yani tutulup kalma donup kalma gibi reaksiyonlar gösterir. Tabii ki en önemli karakteristik özelliği olumsuz duygu yaratır öyle olumlu duyguları azalmış durumda.

Pandemi sadece hastalık boyutuyla değil aynı zamanda bireysel olmaktan ziyade kendi yakınlarımızın ölümleri kayıpları bütün bu riskleri gündeme getirdi, iş kayıpları aynı zamanda eğitime yönelik bir sürü problemler yani geleceği görememek gelecekle ilgili plan yapamama, hedef amaç belirleyememe gibi birtakım durumlar tabii ki bu kaygıyı ve anksiyeteyi arttırabilir. Belirsizlik! En önemli sorun bu travmatik ve kaygıyı artıran en önemli durum. İnsanların zihni şöyle çalışıyor; her şeyi bilmek istiyor aslında hayatla ilgili kontrol duygusunun olması insana iyi gelen bir şey. Bu insanın elinden gittiği zaman orada bir sorun yaşamaya başlıyor. Dolayısıyla pandemide belirsizlik söz konusu.

Bilgi Kirliliği Travmayı Arttırır

O zaman belirli hale getirmek bir de aynı zamanda dezenformasyon dediğimiz bir süreçle de karşı karşıyayız. Doğru olmayan, bilimsel olmayan pek çok bilginin de zihin karıştırıcı bu da kaygıyı artıran bir durum. Öncelikle bunun düzenlenmesi önemli bir durum. Bunun için ülkenin sağlık sistemlerinin, sağlık politikalarının buna bir el atması düzenlemesi önemli. Bu tür yalan haberler, yanlış bilgilerin insanları etkilemesinin önüne geçecek birtakım önlemler alınabilir. Bu bir kere kaygıyı da azaltabilir. Düzenli bilgi akışı, doğru bilgi akışı en kötüyü de aktarmak gerekebilir, sonuçta insanlar bunu da bildikleri zaman belirli hale gelebilir. Belirsizlik en kötü durum. En kötüyü de bilmek aslında belirlenmiş bir durumdur. Bu da aynı zamanda iyi gelebilir.

Travamalarda Sosyal Devlet Desteği Çok Önemli

Sosyal devletin bir şekilde destekleyici tutumları bu gibi toplumsal travmalarda çok önemlidir. Ekonomik kayıpları olanlar sağlık nedeniyle işini kaybetmiş olanlar ya da beraberinde gelen birtakım ekonomik krizler üretime dair problemlerden zarar görmüş insanların toplumsal olarak da sosyal devlet tarafından desteklenmesi gerekir. Bütün bunlar da aynı zamanda birey savunmasız güçsüz kalmak, bunu hissetmek yerine çaresiz hissetmek yerine, bir elin kendisini desteklediğine dair inanç da insana bununla başa çıkması için çok önemli ve kıymetli bir katkı olacaktır.

Günümüzde kişilerin iş bulma, o işte kalıcı olabilme, hayatlarını düzenli olarak sürdürebilmek ile ilgili geçmiş yıllara göre daha farklı bir durum var. Mesela daha eski kuşaklarda insanlar aynı işten emekli olabiliyorlardı, o kadar süre bir işte düzenli olarak çalışabiliyorlardı. O da ekonomideki istikrarsızlıkla ilgili bir durum yaratıyor ister istemez. Bu da nedir? İster istemez geleceğe yönelik plan yapamama, amaç koyamama, umut gibi duygularımızı da etkiliyor aynı zamanda.

Program Podcast Kaydı: