Eğitimci Onur Soğuk Akademik Bakış programında Prof. Dr. Michael Kuyucu’nun konuğu oldu. Onur Soğuk, Akademik Bakış programında 2022 yılında Türkiye’de ilk kez kaldırılan YKS barajının sonuçları hakkında bilgiler verdi. YKS tercihlerinde ilk kez eksi iki net yaparak üniversiteye girmeyi başaran öğrencilere vurgu yapan Onur Soğuk, Michael Kuyucu’ya YKS ve üniversite eğitimi hakkındaki analiz ve gözlemlerini anlattı.
Eksi İki Net Yapan Üniversiteli Oldu
Eskiden baraj vardı üniversite sınavında. Belirli barajı geçen öğrenciler tercih yapma hakkı kazanıyorlardı. Hatta 2 basamaklı sınavlarda TYT – AYT gibi TYT’de barajı geçen öğrenci AYT’ye girebiliyordu. Orada da bir baraj uygulaması vardı ve belirli bir barajın üstündeyseniz tercih edebiliyordunuz. Geçen yıl alınan kararla baraj kaldırıldı. Yani YKS 2022’de hiçbir şekilde baraj uygulanmayacağına karar verildi. Böyle olduğu için de öğrencilerin tabiri caizse sınava girmeleri yeterli oldu.
Gelen verilere baktığımız zaman öğrencilerin net çıkartmalarına bile gerek kalmadan üniversiteyi kazandıkları ortaya çıktı YÖK atlas verileriyle. Bunun bedeli baraj uygulamasının kaldırılmasıdır. 4 yanlış 1 doğruyu götürüyor. Eksi nete düşmek de aslında büyük bir olay. Aslında burada tartışılması gerekilen bir başka boyut biz bu eksi net yapıp üniversiteyi kazanan öğrencilere 12 yıl eğitim verdik. Bakın söylerken bile ne kadar zor 12 yıl eğitimden geçmiş olan bir öğrenci bu sınava giriyor ve “eksi net” yapıyor.
On İki Yıllık Eğitimi de Sorgulamamız Lazım
Tartışılması gereken noktalardan biri de bizim alt kademedeki eğitimimizin de sorgulanması lazım. Biz bunu tespit ediyorduk ama barajın kaldırılması ile bu daha çarpıcı olduğu için dikkat çekti. Baraj olduğu zamanlarda da biz barajı geçemeyen öğrenci sayısını biz görebiliyorduk. Mesela 2 milyon kişinin girdiği bir sınavda 600 bin kişi barajı geçemiyordu. Aslında barajı geçmek de çok kolay. Peki baraj ne ile geçiliyor derseniz baraj aslında 10 Türkçe sorusu 5 sosyal sorusu ile yani 120 sorudan 14-15 soruyla geçilebilecek bir barajdı. Yani baraj da öyle ahım şahım bir baraj değildi. Geçmiş yıllarda baraja girenlerin dörtte 1i barajı geçemiyordu. Aslında bu da sinyalleri veriyordu zaten. Eğitim kalitesinin ne hali geldiğinin sinyalini veriyordu.
Lise Eğitimi de Zorunlu Olmalı mı?
Tartışılması gereken konu da biz 12 yıl boyunca zorunlu eğitim veriyoruz. Bence özellikle lisenin de zorunlu olması gerekli mi acaba? Çünkü niye sonuç itibarıyla biz boşa zaman harcıyoruz. Hem öğrencinin zamanını boşa harcıyoruz belki çocuk lise çağında başka alanlara yönelecek hep o dediğimiz klişe var ya ülkenin ara elemana ihtiyacı var herkes mühendis herkes öğretmen oldu iş yapacak insan bulunmuyor diye.
Öyle bir hale geldik ki biz herkes okusun istiyoruz. 12 yıl okusun üzerine 4 yıl üniversite okusun. Şimdi düşünün çocuk 12 yıl eğitim görüyor 4 yıl da üniversite eğitimi alıyor ki üniversitelerin liselerin hali harap nasıl eğitim verildiği ortada ve bu çocuk üniversiteden elinde hiçbir yeterliliğe sahip olmayarak mezun oluyor. Ondan sonra da iş arıyor iş de bulamıyor tabii ki.
Ülkemizde Gereğinden Fazla Vakıf Üniversitesi Var
Barajın kalmasında şüphesiz özel üniversitelerin de bir isteği vardı. Biliyorsunuz ülkemizde gereğinden fazla vakıf üniversitesi var. Vakıf üniversitelerinin son yıllarda kontenjanlarının dolmadığını gözlemliyoruz boş kalıyor. Dolayısıyla vakıf üniversiteleri barajı da kaldırıp tercih etsin öğrenciler okusun.
İstatistiklere bakacak olursak barajın kalkmasıyla beraber vakıf üniversiteleri tıklım tıklım doldu. Barajın kalkmasından en çok memnun olanlar vakıf üniversiteleri oldu.
Bununla beraber şuna da bakmak lazım devlet üniversitelerinin çoğu artık dolmuyor. Son yıllarda biz bunu gözlemliyoruz. Mesela Anadolu’daki üniversiteler ya da ilçelerde açılan meslek yüksekokulları, onların da boş kaldığını görüyoruz. Aslında bu bir nevi oradaki üniversitelerin de nitelik olarak çok sıkıntılılar. Ama nicelik olarak göstermelik olarak dolduğunu gördük 2022 yılında. Bu sene doluluk oranları yüksek ama bence şunun da araştırılması lazım: Tamam doldu ama ben şu istatistiği merak ediyorum devam devamsızlık oranı ne? Eksi 2 netle kazanılan bölümle 60 kontenjan var acaba burada devam oranı nedir ben aslında o konuda şüpheliyim. Buradaki öğrencilerin kaçı devam ediyor kaçı 4 yıl boyunca devam edip üniversiteyi bitirebiliyor.
Bunların hepsi israf ve ben hep şunu söylerim ilk başta ters gelir ama en büyük israflardan birisi eğitime yapılan israflardır. Ben bunu söylediğim zaman ilk başta şöyle tepki alıyorum öyle şey olur mu eğitime zaten az para yatırılıyor tamam ben onu kastetmiyorum ama yatırılan emek yatırılan para hem velilerin hem öğrencilerin hem devletin vermiş olduğu yatırdığı maddiyatla aldığımız karşılık arasında çok büyük fark var. İsraf çok büyük israf yazık günah. Kaynaklar da boşuna gidiyor.
Yurtlarda Yer Yok
Bu sene öğrencilerden şu şikayetleri de çok duyduk sosyal medyada, yurtlarda yer yok kredi yurtlar kurumunda yani öğrenciler dört kişilik yurtlarda 10 kişi kalmak zorunda kalıyor. Niye çünkü herkes kazandı eksi net olan girdi öbürü girdi ve bu da beraberinde neyi getiriyor burada en büyük problem şu biz iyi olan öğrencilerimizi kendini geliştirebilecek öğrencilerimizi de bu yüzden geri çekiyoruz. Mesela ortalama düşüyor çünkü oraya emek vermeden gelen öğrenciler var bir de siz hayal ederek gitmişsiniz oraya belki heyecandan düşük net yaptınız oraya gittiniz ama diğer öğrenci zaten barajı da geçememiş eksi net yapıp oraya gitmiş dolayısıyla motivasyon da düşüyor. Öğrencilerde toptan bir geriye düşüş var. Bu tabii ki üniversite hocalarını akademisyenleri de çok zorluyor. Düşünsenize üniversitede hocasınız çağdaş Türk lehçeleri yani dil ile alakalı bölümdesiniz ve öğrenci eksi 3 Türkçe neti yapmış. Eksi 3 Türkçe netiyle karşınızda bir öğrenci var. Ona öğretme eforuyla akademisyen de motivasyonunu kaybediyor sınıf içerisindeki diğer öğrenciler de motivasyonunu kaybediyor maalesef.
YÖK Olaya Nitel Değil Nicel Olarak Bakıyor
Sınav sonuçları açıklandıktan öğrenciler yerleştikten sonra YÖK’ün memnuniyet açıklaması “şu şekilde oldu üniversitelerimiz tabiri caizse tıklım tıklım doldu” dendi. Onlar nitelikten çok nicelik yani öğrencilerin üniversiteleri doldurmalarından gayet memnunlar. Buna yönelik de bir açıklama yapıldı. Ben bu senede bu uygulamanın devam edeceği kanaatindeyim henüz sınav kılavuzu yayınlanmadı ama aynı sistem devam edecektir. Bir de seçim yılı biliyorsunuz seçim yılında bu şekilde barajın olacağını zannetmiyorum.
Akademik Camiada da Ses Yok
Akademisyenlerden de ses çıkmıyor ki. Bu meselenin ideolojisi yok, sağcısı solcusu Atatürkçüsü İslamcısı yok. Bu hepimizin çocukları hepimizin geleceği. Ortada bir sorun varsa bu sorunun ortaya konması gerekiyor. Üst merciler belki göremiyor. Biliyorsunuz bizim ülkemizde kraldan çok kralcılık var. “Bakın bu işi öyle yapıyorsunuz ama bu iş böyle gitmiyor üniversiteler artık bitmiş durumda eğitim verilemiyor öğrenci kalitesi düştü” şeklinde bir raporlama yapılması lazım. Tüm üniversitelerin akademisyenlerinin ortak bir açıklamayla bunu bildirmesi lazım ama o da yok. Öyle olunca kimseden ses çıkmıyor alan memnun satan memnun. Akademisyenlerin maalesef birçoğu da hoşnut da olabilirler sonuç olarak öğrenci geliyor, öğrenci geliyorsa ek ders de veriliyor. Bu bir döngü. Öğrenci gelmese bu sefer onlar da boşa düşecekler. Tam kısır döngü gibi bir şey.
Program Podcast Kaydı: