Elider Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Darbay, Akademik Bakış Programında 2021 yılının e-ticaret piyasasını ve Türkiye’de e-ticaret piyasasında yaşanan oligolistik yapının nasıl avantaja çevrilebileceğini anlattı.

E-Ticaret Piyasasında Oligopolistik Bir Yapı Var

Şu anda e-ticaret piyasasını domine eden Türkiye’de 4-5 tane demek bile belki çok olur ama 4-5 tane e-ticaret platformu var. Bu platformlar üzerinde ağırlıklı olarak satışlar gerçekleştiriliyor. Sebebine de baktığımız zaman bir konu çok yüksek reklam bütçeleri var bu yüksek reklam bütçelerini de global olarak aslına bakarsanız yatırım aldıklarından ve global platformların Türkiye’de yer aldıklarından kaynaklandığını görebiliyoruz. Çünkü bugün Türkiye’de en büyük diyebileceğimiz büyük yerli markalar bile bir platform kadar reklam yapamıyor. Çünkü kasım ayına dikkat edin, ya da önceki kasım ayına dikkat edin insanlar artık şunu söylüyordu “ya artık evime gidip evimin duvarında da reklam görecek miyim diye kafam bozulmaya başladı” kelimelerini duyuyorduk. Çünkü o kadar çok reklam yoğunluğu var ki dışarıya çıkıyorsunuz aracınızla giderken caddeler dolu metro dolu metrobüs dolu nereye giderseniz televizyonlar radyolar gazeteler her yer aynı e-ticaret firmalarının reklamlarıyla dolu.

Benzer Yapı Diğer Ülkelerde de Var

İnsanlarda da bu ister istemez algı oluşturuyor ve alışverişe itiyor. Şimdi böyle bir reklam gücünün karşısında kaç tane üretici ya da kobi durabilir ve ister istemez de oligapol dediğimiz piyasa artık oluştu diyebiliyoruz. Buna yönelik hamleler yok mu? Devlet aslında başladı. Tabi dünyada da böyle bugün hangi ülkeye baksak o ülkelerde maksimum 10 tane platformun öne çıktığını görebiliyoruz. 10 tane platform dışındakilerin daha böyle kendi halinde satış yapmaya gayret ettiğini görüyoruz. E-ticaret piyasası dünyada da böyle ilerliyor.

Çin Dışarıya Türkiye İse İçeriye Satmaya Çalışıyor

Doğru bir strateji mi değil. Bugün dünyada şeye baktığımız zaman Çin’i göz önünde bulundurduğumuz zaman Çin’deki platform sayısı dünyadaki tüm platformlardan daha fazla ve hepsi kendine göre çok ciddi satışlar yapıyor. Sebebine bakarsak da Çin’dekiler içeriye değil dışarıya satmaya yönelik hamleler yapıyor. Bizdekiler ise içeriye yönelik hamle yapıyor. Aradaki en büyük farklardan biri bu aslında.

Getir’in Değeri 10 Milyar Doların Üstüne Çıktı

Mesela N11.com, yarısı yabancıydı zaten kurulduğu günden beri %50 doğuş %50’de  Korelilerin elinde. Rekabet kurulunun onayıyla beraber yüzdeliğini paylaşmayayım ama yönetimi de ele alacak şekilde Getir hisselerin büyük bölümünü satın aldı. Artık n11 üç ortaklı oldu, getir doğuş grubu ve sk dediğimiz 3 ortaklı bir yapı oldu artık.

Türkiye’nin ikinci decacornu olacak birincisi Trendyol’du ikincisi de Getir olacak gibi görüyoruz şuan da. Çünkü en son eylül ayında 7.7 milyar dolarlık bir değerlemeye ulaşmıştı şimdi 10 milyar dolarlık bir değerin üstüne çıkması bekleniyor “Getir”in.

Türkiye Üretimde Çin ve Rusya’dan Daha Avantajlı

Bunlar çok basit bir örnek şeyi de söyleyeyim bugün Alibaba niye Türkiye’de Amazon niye Türkiye’ye giriyor? veya işte Huawei, Xiaomi Türkiye’de fabrikalar kuruyorlar bunları kurmalarındaki amaçlar aslında belli. Türkiye’nin üretim gücü var sevinecek bir durum değil ama global olarak baktığımız zaman asgari ücretimiz çok düşük buraya yatırım yapıldığı zaman ucuz işçilikle çok kaliteli işler çıkartabiliyoruz. Çin gibi değil çok daha kaliteli ürün çıkartıyoruz ve biz konum olarak baktığımız zaman da avantajlıyız. Çin’den Rusya’ya bir ürün 30 günde gidiyor Türkiye’den 7 günde gidiyor Avrupa’ya.Arap ülkelerine Türkiye’den 7 günde gidiyor. O kadar merkezi bir konumdayız ki ve Türk ürünleri seviliyor kaliteli olarak algılanıyor. Bu yüzden bunlar Türkiye’ye yatırım yapıyor ama biz Türkiye olarak kendimizi görüp yurtdışına açılamıyoruz.

E-Ticarette Başarı İçin Markalaşmak Çok Önemli

Biz kendi benliğimizi önce ortaya çıkartmamız gerekiyor. Burada şöyle direk biz girişimciden konuyu alalım ülke kısmında işi biraz daha basitleştirelim 1.konumuz bizim marka odaklı olmak zorundayız marka olmalıyız. Marka olabilmek için de 10 sene önce marka olabilmek için inanılmaz maliyetlere ihtiyacımız vardı ama bugün marka olabilmek için o kadar büyük paralara ihtiyacımız yok. Bugün hani o oligapol dediğimiz yapıda 4-5 firma var ya bugün kendi markamızı üretip o 4-5 firmayla satışa başlayıp çok hızlı bir şekilde herkesin önüne çıkabilir. Bir sene sonra kendi yatırımımızı yapıp kendi platformumuz kendi altyapı yatırımımız kendi sitemizle bunun satışlarını daha da artırabilir ardından yurtdışına açılabilir yurtdışındaki platformlarda satışa başlayıp hangi ürünlerimizin daha çok sattığı, hangi ülkelerde daha çok sattığımız, ağırlıklı olarak nerelerden tercih edildiğimizi tespit edip o ülkelerde bu sefer kendi ürünlerimizi kendi platformumuz üzerinden yer verip açılabiliriz.

LcWaikiki Tüm Platformlardan Çekildi

Artık ticaret yapmak eskisi gibi değil. Artık çok daha kolaylaştı. Sadece burada markalaşmak kıymetli. Birinin ismi ile hareket etmememiz gerekiyor. İşte buna az önce şey örneğini verdim ya girişte bu sene bir firma tuttu ben bu kadar reklam yapacağıma indirim yapacağım dedi burada firma ismini vermekten çekinmiyorum direk verebilirim Lcwaikiki bu sene tuttu “ben” dedi “” bütün pazar yerlerinden çekiliyorum dedi. Çok radikal bir karardı bu. Tuttu bu radikal kararı 2021 başında aldı peşinden hemen diğer büyük markalar gelmeye başladı “o zaman biz de bırakıyoruz” dedi ve bu art arda hamlelerle devamı geldi büyük markaların platformlardan çekildi. Çünkü o noktaya artık geldiler artık kendi platformlarından satabilecek kıvama geldiler ve çekilmeleri gerektiği anda da çekildiler. Bu önemli bir hamleydi. O yüzden biz bugün bu tarz bir girişimde bulunacaklara kesinlikle “evet kendi markan olmalı birilerinin markasıyla değil kendi markanı sat bu oligapol piyasada ama ardından kendi piyasanı üret kendi markanla kendi platformundan sat” diyoruz.

Program Podcast’i İçin Tıklayın: