Gazeteci Doğan Satmış, “50 Maddede Göbeklitepe ve Sırları” adlı yeni kitabını Michael Kuyucu’nun hazırlayıp sunduğu Akademik Bakış programında anlattı.
Kendisinin de Göbeklitepe’ye çok yakın bir coğrafyada dünyaya geldiğini söyleyen Satmış, “Maalesef benim de Göbeklitepe ile tanışmam geç oldu. İstanbul’da gazetecilik yapıyorken duyuyorduk ama önemini ziyaret ettikten ve araştırdıktan sonra anladım. O topraklarda doğmuş bir gazeteci olmam ve orayı keşfeden insana vefasızlığı yapıldığını görmüş olmam beni bu kitabı yazmama etken oldu.” dedi.
Gazeteci Doğan Satmış, Göbeklitepe’nin ilginç keşif hikâyesini ise şu şekilde anlattı;
“Göbeklitepe, Şanlıurfa yaklaşık 17 km uzaklıkta çorak bir tepede alanmış. Üzerinde sadece bir dut ağacı varmış. Bu dut ağacının altında 3-4 ayrı mezar varmış. Binlerce yıl böyle gitmiş. Yöre halkının adak için bez bağladıkları da biliniyor. 1986 yılında oranın toprak sahibi Şafak Yıldız tarlayı sürerken tesadüfen iki heykel buluyor. Bu heykellerin önemli olduğunu düşünerek Şanlıurfa Müzesi’ne götürüyor. Belki bir ödül verirler umuduyla. Fakat müze müdürü pek ilgi göstermiyor. Heykelleri istemiyor. Tarla sahibi Şafak Yıldız da ‘ben de çöpe atarım’ deyince, müze müdürü ‘o zaman bırak kalsın’ diyor ve o heykeller depoya konuluyor. 1993 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidt, tesadüfen Şanlıurfa Müzesi’ni dolaşırken bu iki heykeli görüyor. Bu heykellerin neren geldiğini soruyor ve araştırınca Göbeklitepe ortaya çıkıyor. “