İstanbul Okan Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç.Dr. Esra Köten, CRI TÜRK’te Michael Kuyucu’nun hazırlayıp sunduğu “Akademik Bakış” programına konuk oldu.
Doç.Dr. Esra Köten’in programda yaptığı açıklamalardan satır başları;
-Doçentlik unvanını aldığı 3 yıl oldu. İstanbul Okan Üniversitesinde Sosyoloji Bölüm Başkanı olarak da 2,5 yıldır görev yapıyorum.
-Ana kampüsümüz Tuzla’da. Pek çok üniversitede olmayan imkânlara sahibiz.
-İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nde sosyoloji, psikoloji, Türk Dili ve Edebiyatı ve Çeviri Bilim bölümlerimiz yer alıyor.
-Çeviri Bilim bölümünde dört ana bilim dalı mevcut. Bunlar Çince, Rusça İngilizce ve Arapça.
-Kendi içimizde değerlendirmelerde bulunarak “daha nasıl iyi yaparız”ın üzerinde çalışmalar yapıyoruz.
-İnsan sosyal bir varlık ve aslına bakarsanız yaşamımızın her alanı “sosyolojik”.
-Aileler ve öğrenciler “hangi bölümümü seçersem doğrudan bir meslek sahibi olurum, kolay iş bulurum”a bakıyorlar.
-Çağımız daha esnek bir çağ olduğu için bu esneklik bizim sürekli gelişmemizi, her şeyden biraz aç çok anlıyor olmamız gerekiyor.
-Öğrencilerimizin çok kitap okumasını istiyoruz ama bu ezber değil. Ezberden kaçarak bunu yapmaya çalışıyoruz.
-Okan Üniversitesi öğrenci grupları ve kulüpleri çok aktif durumda.
-Sosyoloji bolümü mezunları; eğitim alanında çalışabilirler. Akademik kariyer, Felsefe grubu öğretmenliği, Aile danışmanlığı yapabilirler. İnsan kaynakları alanında, bankalarda ve medya organlarında da çalışabilirler.
-Sosyoloji ve medya arasında karşılıklı bir ilişki var. Türkiye’nin sosyolojik yapısı medyayı etkiliyor, medya da Türkiye’nin sosyolojik yapısını etkiliyor.
-Dizilerde karşımıza ne sık çıkıyorsa onları normal olarak görmeye, aksini de yadırgamaya başlıyoruz. Diziler alışmayı ve duyarsızlaşmayı sağlıyor.
-Türkiye’nin sosyolojik yapısında dört beş kırılma dönemi olmuştur. Özellikle darbeli dönemler.
-Sosyologlar, kaçınılmaz olarak sosyal medyaya daha yakından bakmaya başladılar. Teknoloji hızlı bir şekilde ilerliyor ve hayatımızı ekiler.
-Toplumsal değişimi tekleyen her olay bizim için incelenmesi gereken bir alan oluyor.
-Teknoloji hızındaki müthiş artış toplumsal değişimin hızınızda büyük ölçüde artırdı. Artık yakalayamıyoruz.
-Bir bilinmeyenler çağında yaşıyoruz. Bu beraberinde şunu getiriyor; geçmişin korkuları, bugünün kaygılarına dönüşüyor.
-Sosyolojiyi ben çok önemsiyorum. Gençlere hem tercihlerinde hem de tüm hayatlarında daha bilinçli olmalarını tavsiye ediyorum.
Programı İzlemek İçin Tıklayın: