Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Yeğen, CRI TÜRK’te Doç.Dr. Michael Kuyucu’nun hazırlayıp sunduğu “Akademik Bakış” programına konuk oldu.
Bölüm hakkında bilgiler veren Yeğen, “İletişim fakültelerinde tabi ki mevcut gelişmeler, devinimler, dönüşümler var bunları görüyoruz, bunlara uyum sağlamaya çalışıyoruz. Gazetecilik alanı da zaten hani gerçekten haber bağlamından yola çıkarsak haber nedir toplumsal bir ihtiyaçtır değil mi? Gazetecilik de bu anlamda toplumsal ihtiyacı karşılayan bir şey, bir meslek profesyonelliği. Türkiye gibi ülkelerde ben biraz hani bu konuda da benim sizin söylediğiniz gibi böyle şey biraz hassas da bir fikrim var ben şöyle düşünüyorum, Türkiye gibi kültürden, toplumsal dokudan çok beslenen toplumlarda işte gazetelerin ölmesi vs. gibi bir şey söz konusu değil. Hani bunun uzun vadedeki durumunu bilemiyoruz, bunu göremiyoruz, henüz nelerle karşılaşacağız, neleri tartışacağız işte bunları bilemiyoruz ancak şunu biliyorum geleneksel medya, geleneksel gazetecilik aslında birazcık yeni medyaya karşı direnç gösteriyor. Burada meslek profesyonellerine duyulan ihtiyacın azalması falan gibi değil mi işte yurttaş gazeteciliğinden bahsediliyor, işte otomatik habercilik diyoruz, algoritmalar aracılığıyla yapılan habercilikler, alternatif medya diyoruz.
Gerçekten iletişim fakültemizin radyo televizyon sinema sanıyorum bizden önce kurulan bir bölüm olduğu için çok güzel başarılara da imza attı. Örneğin İtalya’da düzenlenen bir uluslararası film festivalinde bir öğrencimiz genel korku dalında ödül aldı geldi, o bizi çok mutlu eden bir şey oldu. Stüdyolar, seslendirme odası, kurgu odası, birçok birimi mevcut. Aslında bir iletişim fakültesinde pratik bağlamında olması gereken her şey, Hocam biz bu radyoda staj olanağı da sunuyoruz öğrencilerimize. Kurum içi stajlarını burada yapabiliyorlar, bizim gazetecilik bölümümüzde de atölye derslerimiz var, mesela bunlar fiilen sahaya inip artık öğrencilere işte haber nasıl yapılır, röportaj nasıl yapılır dönem dönem bunları işin gayet böyle pratik bağlamında göstermeye çalışıyoruz. Bizim de Yazı-Yorum diye bir gazetemiz daha önce vardı ama basılı olarak yayınlanıyordu ama biz onu webe çevirmeye düşünüyoruz, dijitale adapte olmalıyız.
Evet dijital bir gazete olacak, mesela biz geçen dönem öğrencilerimize bunun pilot uygulamasında öğrencilerimize bunu sunduk. İşte belirli yine bahsettiğim gibi staj olanakları sunduk. Bir de Mersin bu anlamda şöyle bir güzelliği var. Çukurova bölgesinde oldukça inovatif bir şehir, yerel medyası da çok bence güçlü, ulusal medyanın da birçok kanadı var. Örneğin TRT Çukurova Bölge Müdürlüğü burada, Demirören Haber Ajansı’nın Mersin bürosu mevcut, Anadolu Haber Ajansı’nın da aynı şekilde. Hatta çok sağ olsunlar konuk olarak da geliyorlar derslerimize deneyimlerini aktarıyorlar. O da güzel böyle güzel sektör ve akademik alan arasında bir analoji kurmamıza bizim olanak sağlıyor. Bununla birlikte Mersin’de şöyle de güzel bir şey oldu, diyoruz ya hani habercilik, medya, iletişim işin kültürel tarafı, bence Türkiye’de çok önemli çünkü birbirini besleyen şeyler aslında bu toplumsal doku, kültür çeşitliliklerimiz. Türkiye’nin ilk roman radyosu burada açıldı biliyorsunuz Radio Romano Vast Mersin’de açılmıştı. Ancak şu anda yayın hayatına devam etmiyor ama bence böyle bir adımın atılması bile çok güzel çünkü Mersin halkını da çok heyecanlandırmıştı. Bu tarz olanaklardan bahsedebiliriz.” dedi.