Biz Sizleri Çok Sevdik’’ kitabında, anlatıyı kaleme alan Boğaziçili öğrenciler ilk yola çıkış heyecanlarını, yaz ve kış okullarının belkemiğini oluşturan atölyelerin nasıl ortaya çıktığını, bir yanıyla okulu tamamlayan bir yanıyla da okula alternatif bir eğitim projesi olarak kurgulanan Boğaziçi Üniversitesi Ayvalık Okulları’nda metodolojinin neden çocuk odaklı bir yaklaşımla tasarlandığını; projenin yönetim ve koordinasyonundaki kolektif anlayış ve eşitlik yaklaşımını, yaşadıkları deneyimin zorlayıcı ve eğlenceli yanlarını kapsayan bir bütünlük içinde; bu deneyimi yaşayanların gözünden ortak bir anlatıya döküyorlar.
Boğaziçi Üniversitesi Ayvalık Okulları’nın hikâyesi 2015 yılına uzanıyor. O dönemde üniversite bünyesinde sosyal dayanışma projelerinin oluşturulması ve koordinasyonunu üstlenen Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Fikret Adaman’ın Ayvalık’taki Zeytin Çekirdekleri isimli sivil toplum kuruluşu ile başlattığı ilk temaslar ve ardından Boğaziçi Üniversitesi’nden gönüllü öğrenci ve hocaların katılımıyla 2015’te başlayan atölye çalışmasıyla çıkılan bu serüvende aynı yıl projeye kış okullarının da eklenmesiyle ‘’Ayvalık Yaz-Kış Okulları’’ oluşuyor.
Bu okullarda 7-12 yaş aralığında olan, maddi imkanları kısıtlı, sosyal etkinliklere erişemeyen Ayvalıklı çocuklara Boğaziçili gönüllü öğrencilerin yürütücülüğünde sanat, felsefe, tiyatro, sinema, fotoğrafçılık, doğa, müzik, bilim, spor, masal, dans gibi farklı alanlarda atölyeler düzenleniyor. Bu kapsamda, çocuklara farklı ilgi alanları kazandırmak, okula devamlılıklarını desteklemek, madde ve sigara kullanımını önleyici işlevi olan aktiviteler sunmak ve düzenlenen etkinliklere katılan tüm çocukların öz yeterlilik duygularını güçlendirebilmek için var güçle çalışmalar yapılıyor.
Zaman içerisinde Üniversite’nin de desteğiyle atölye çalışmalarıyla eş zamanlı ve bu çalışmaların birer uzantısı da olarak farklı etkinlikler gündeme geliyor. Yapılan bu tamamlayıcı çalışmalar Boğaziçililer ile Ayvalıklı çocuklar arasındaki bağı köklendirerek daha da üretken kılıyor. 2017’de düzenlenen Yaz Okulu’yla birlikte Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin verdikleri Açık Dersler projeye ekleniyor. Ayrıca her sene Spor Atölyesi’nin öncülüğünde Ayvalık’taki çocuklar, gönüllüler ve yerel halkın katılımıyla Baklava-Çay Koşusu gibi müfredat dışı etkinliklerle yerel halkla kaynaşma sağlanıyor. 2017’de gerçekleştirilen Tiyatro Atölyesi’nin yıl boyu çalışmalarıyla oluşan kadro, Ayvalıklı öğrencilerden oluşan Çekirdek Kumpanya’ya evriliyor. Çakmak köyündeki çocuklarla yapılan fotoğraf atölyesinin ürünleri Haziran 2017’de Fotoğraf Hasadı sergisiyle Ayvalıklılarla buluşuyor. 2019 kışında düzenlenen Masal Atölyesi’nde Altınovalı çocukların yazdıkları masallar, yine onların çizimleriyle Çocuk Eserleri Sergisi’ne dönüşüyor. Zeytin Çekirdekleri’nde müzik eğitimi alan çocuklar Chromas Korosu ve Çanakkale Barış Korosu ile 2017, 2018 ve 2019’da Boğaziçi Üniversitesi’nde konserler veriyor.
Atölye ve etkinlikler Covid-19 pandemisi sebebiyle format değişikliğine gidilerek çevrimiçi olarak düzenlenmeye devam ediyor.
‘’Kitap bir son söz değil, sürekli bir deneyim’’
‘’Biz Sizleri Çok Sevdik’’ kitabında Ayvalık Okulları’nın öyküsü sürükleyici bir kronolojiyle anlatılırken anlatı dili ve anlatıcı türü de bu ortak deneyimin hislerini yansıtan bir ruh haliyle kaleme alınmış. ‘’Biz bu anlatıcı türüne ‘’KOBİ’’ adını verdik’’ diyor yazarlar. ‘’Yani Kolektif Bilinç. KOBİ, hem olup biten her şey gören hem de projenin ve olayların tam da içinde olan bir anlatıcı. Bu açıdan bu kitap kolektif bir deneyim ve yaratımın nasıl aktarılacağı etrafında dönen sonu gelmez tartışmaların bir ürünü. Gönüllüler arasındaki yönetişim şeklinden çocuklarla kuracağımız ilişkinin niteliğine, atölye programlarından konakladığımız yerlerdeki temizlik düzenine kadar her konuyu büyük toplantılarla karara bağlamaya çalışan bir grubuz. Dolayısıyla yazılan her satırda bu tavır ve yaklaşımdan parçalar var. Bu kitabı olmuş-bitmiş bir proje üzerine son sözü söylemek veya ona güzel bir nokta koymak için değil; aksine tüm samimiyeti, iyi niyeti ve heyecanıyla devam eden bir deneyim sürecini; biraz da okuyanı heveslendirme gayesiyle beraber aktarabilmek için kaleme aldık’’.
‘’Çocuklarla birlikte üretmenin ve öğrenmenin güzelliğini aktarmak istedik’’
Kitap, bir yaz okulu süresince yani iki haftalık bir zaman diliminde geçen olaylardan oluşan bir örgüyle kurgulanmış olsa da, beş yılı aşkın süredir devam eden Yaz ve Kış Okulları’nın hikâyesini sunuyor okurlara. Bu aslında üniversiteli gençlerin tanıdıkları, bildikleri bir konfor alanından çıkıp daha önce hiç bilmedikleri bir ilçeye gelip oradaki çocuklarla karşılaşmaları kadar onlarla birlikte büyümeleri ve olgunlaşmalarının da hikâyesi. ‘’Evet, anlattığımız hikâye gerçekten de kurmaca bir hikâye fakat bizler okuyacağınız karakterleri yaratırken kendimizden bir şeyler katarak, onları yaşadığımız gerçek olayların içine yerleştirerek yazdık’’ diyor öğrenciler. ‘’İstedik ki okuyucu bizimle birlikte Ayvalık sokaklarında yürüsün, gezsin, eğlensin aynı zamanda bizimle birlikte öğrensin ve deneyimlesin çocuklarla beraber bir şeyler yapabilmenin güzelliğini’’.